Yunan Ordusunun Yok Etme Politikası
1922 yazında, işgalci güçlerin Batı Anadolu'dan çekilmesiyle birlikte, yıkımın korkunç bir tablosu ortaya çıktı. İzmir başta olmak üzere birçok yerleşim yeri, planlı bir şekilde ateşe verildi. Yunan ordusunun "yakarak imha etme" politikası, Uşak, Salihli, Alaşehir, Turgutlu ve Manisa gibi şehirleri kül etti. Sadece evler, camiler ve okullar değil, tarım alanları, ahırlar ve hatta su kuyuları bile kasıtlı olarak yok edildi. Geride kalan halk için yaşam şansı bırakılmadı. Bu vahşet, 9 Eylül 1922'de yaşanan büyük İzmir yangınıyla trajik bir zirveye ulaştı. Yangında on binlerce ev kül oldu ve şehrin tarihi dokusu büyük zarar gördü. Bu felaket, Kurtuluş Savaşı'nın acı mirasını simgeliyor.
İzmir Yangını: Bir Şehrin Yok Oluşu
İzmir'deki yangın, günlerce süren kundaklamaların ve şiddetli bir lodos fırtınasının birleşimiyle başladı. Zayıf itfaiye teşkilatı, 50 yıllık eski araçlarla yangını kontrol altına alamadı. Yangın, şehrin büyük bir bölümünü küle çevirdi ve on binlerce insanı evsiz bıraktı. Bu olay, işgalin acımasızlığının ve planlı yıkımın boyutunu gözler önüne seren dramatik bir örnektir. Kentsel dokuyu yok eden yangın, İstanbul'daki gelişmiş itfaiye teşkilatıyla kıyaslandığında, İzmir'in o dönemki savunmasızlığını gösteriyor. Yunanistan'ın işgalci politikasının sonucu ortaya çıkan bu felaket, nesiller boyunca hafızalarda yer etti. Dünya tarihinin kara sayfalarından birini oluşturmaktadır.
"Yanık Yurt" Sergisi: Unutulmayan Bir Tarih
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde (APİKAM) açılan "Yanık Yurt" sergisi, bu karanlık dönemi belgelemeyi amaçlıyor. Sergide, o dönemden kalma fotoğraflar, filmler ve kişisel eşyalar, Batı Anadolu'nun yıkımını gözler önüne seriyor. Ziyaretçiler, özel olarak hazırlanan "yanık" kokusuyla o dönemin atmosferini deneyimleyebiliyor. Sergi küratörü, Eskişehir'deki benzer olayları da kapsayacak şekilde, Yunan ordusunun sistematik ve planlı yıkım politikasını vurguluyor. Bu sergi, Kurtuluş Savaşı'nın bu acı yönünü anlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için önemli bir kaynak. Yıkımın kapsamı ve insanlık dışı uygulamaları, tarihin derinliklerinde unutulmaya yüz tutmuş acıları yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Tarihsel bir kaynak olarak İzmir'in acısını belgelemeye devam etmektedir.