İzmir'in Aliağa ilçesinde kırsal kalkınmayı hedefleyen önemli bir adım atıldı. 2021 yılında İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Aliağa Belediyesi arasında imzalanan 10 yıllık protokol kapsamında kurulan Aliağa Damızlık Koyun Merkezi'nde yetiştirilen 50 pedigrili damızlık koç, yetiştiricilere teslim edildi. Çoraklar Mahallesi'nde 40 bin metrekarelik bir alanda kurulan tesis, bin 500 metrekare yarı açık besihane, 500 metrekare yem deposu ve 500 metrekare eski koç depo alanına sahip. Toplamda bin baş kapasiteli tesiste şu anda 220'nin üzerinde Karacabey Merinosu anaç koyun, 120'nin üzerinde Kıvırcık anaç koyun, 300 yeni doğan kuzu ve 70 damızlık koç bulunuyor. Bin 600 dekarlık mera arazisi de hayvanların doğal yayılımı için kullanılıyor. Bu proje, Türkiye'de bir ilk olan "Halk Elinde Islah Projelerinde Pedigrili Damızlık Koç Temini" uygulamasını da hayata geçiriyor.
Aliağa'da Kırsal Kalkınma Hamlesi
Proje, yüksek verimli dişi ve erkek damızlık hayvanların temin edilmesiyle, kırsaldaki yetiştiricilerin gelir seviyesini artırmayı hedefliyor. Dağıtılan koçların genetik takibi yapılarak, kan yakınlığı ve akraba evliliği sorunlarının önüne geçiliyor. Bu sayede sağlıklı ve verimli bir koyun sürüsü oluşturulması amaçlanıyor. Merkezin, 2025 yılına kadar Aliağa genelinde 6 bin 500 Merinos ve 6 bin 500 Kıvırcık ırkı koyun varlığına ulaşması hedefleniyor. Bu artış, bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinde önemli bir verim artışı sağlayacak. Proje kapsamında, koyunculuk yapan veya yapmak isteyen üreticilerimize damızlık koç ve her bir işletmeye 20 dişi 1 erkek hayvan verilecek, 3. yavrulamada ise aynı miktarda hayvan geri alınarak başka üreticilere dağıtılacak. Bu sürdürülebilir bir sistem oluşturmayı amaçlıyor.
Pedigrili Damızlık Koçların Önemi
Mustafa Şahin (İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü), dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, Aliağa Damızlık Koyunculuk Tesisi'nin hem yetiştiricilerin hayvan varlıklarını güçlendireceğini hem de verimliliği artırarak kırsal kalkınmaya katkı sağlayacağını vurguladı. Yüksek verimli ve sağlıklı hayvanların temin edilmesinin sürdürülebilir hayvancılık uygulamalarını desteklediğini belirtti. Projenin 2025 hedeflerine ulaşarak bölgedeki hayvancılık sektörünü canlandırması bekleniyor. Bu durum, hem üreticilerin gelirlerini artıracak hem de bölge ekonomisine olumlu katkı sağlayacak. Projenin başarısı, diğer bölgeler için de örnek teşkil edebilir.
Sürdürülebilir Hayvancılık İçin Bir Model
Proje, sadece hayvan sayısını artırmayı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir hayvancılık modelini de oluşturmayı hedefliyor. Hayvanların genetik takibi, sağlık kontrolleri ve uygun beslenme programları ile sağlıklı ve verimli bir sürünün oluşturulması sağlanacak. Bu sayede, üreticiler daha yüksek kalitede ürün elde edebilecek ve daha yüksek gelirler kazanabilecekler. Projenin uzun vadeli etkileri, bölgenin ekonomik ve sosyal yapısını olumlu yönde etkileyecektir. Bu model, diğer bölgeler için de örnek bir uygulama olabilir.